Tilek(Derebağ) ve çevresi aynı zamanda tüm Dostların Misafirodası

Adi Soyadi:HAYDAR BASARMAK Email : ***** Tarih:Cuma, 22 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :HEPIMIZIN GÖZÜ AYDIN OLSUN... Dün Köye Anneme Telefon açtim Köyde havaların oldukça yagmurlu ve sıcaklar ın henüz baslamadıgını söyledi bu sene Ilkbahar memleketimize biraz geç gelecek gibi görünüyor galiba konusmamızın daha sonraki bölümünde köyde ne var ne yok diye sordum ? hic sorma dedi köyde herkese su faturası gelmiş 15 TL den 100 TL ye kadar herkes şikayeçi dedi, 610.2009 ben bu su faturaları ile ilgili bir yazı yazmiştim ama kimse bu yaziyi degerlendirmeye almadi bu yazimi aynen gine aktariyorum onun içinde tekrar gözümüz aydin olsun diyorum, çünkü hic kimse aldirmadi bile simdi faturalari bol bol ödersek belki KESKE deseydik diye söylenecksiniz ama nafile geçti, yazmis oldugum yazı aynen söyleydi ,, Evlere şu anda koyulacak su sayaçlarınada karşı oldugumu söylemek istiyorum cünkü bizim şu anlik Su sikintimiz yok sayac konulursa köylülerimiz sebze ve meyve bahçelerinde yetistirmeyip Sehirde almaya kalkacaklar su parasi yüzünden böylece bahçeler ekilmeyecek Ekilmeyincede yetistiren Köylü degil tüketen Köylü olusaçak önemli olan Köylüye suyu nasil kullanabilmesini anlatabilmek ödeyecegimiz Sayaç Abone parasi ,takilmasi ve metreküp basina verecegimiz miktarda evlere kadar getirilmis suyun extra parasi olacak Duyduguma göre bazı büyük sehirlerde ve yurdışı nda çalIşan veya oturan köylülerimiz Köyde Atalarından kalan eski Evlerin yerlerinde veya köyün herhangi bir yerinde ev yapmak istiyorlar ama arsaları kücük oldugundan yada maddi nedenlerden dolayı böyle bir hayali gercekleştirememktedirler benim bu köylülerime bir tavsiyem var, Biliyorsunuz son zamanlarda TOKI, gelen talepler dogrultusunda bunu inceleyip degerlendirmeye aldiktan sonra yeterli talep olması durumunda bunu degerlendirerek yapılanmaya karar vermektedir tabiki borclandırarak ama neticede ana sermayesi olmayan kisiler icin vadeli geri ödeme şartıyla alternatif sunulmakta bu şartlar belki ileride hafifletilebilir , benim aklımdan geçen yerlerden birisi Köy meydanı nda Dursun Cukadar in evinden başlayıp , Hüseyin Köylü nün ve yaninda köy koruyucusu Rıza amcanin ve yaninda murat amcanin onun yanında bulunan Haydar Zarın ve Behcet in Dedesi Veli amca Elbeyi amca karsisinda muhtarimizin eski evi ve Bekçi Veli amcanın ve dolanarak tüm züyagdan morkoyunun evine kadar olan alndaki yer sahiplerinin bir araya gelerek bunu degerlendirmeleri kendileri acısından cok daha iyi olur diye düşünüyorum ayrıca bunu gerceklesmesi durumunda köy meydanın kenarındaki bu alan köye de bambaska bir güzellikde kazandıracaktır 2 . alternatif olarakta ev sahibi olmak isteyen kişiler bir araya gelerek belirli sayıya ulaştıktan sonra bu binalari yapacak bir yer bulmak şartıyla böyle bir alternatifde TOKI ye sunulabilinir. Sevgili dostlar bu yanlızca bir tavsiye tabiki sonucta arsa sahiblerinin yada ev sahibi olmak isteyenlerin bir araya gelerek karar vermeleri sonucunda olusulacak bir girisimdir Hepinizi sevgi ve saygiyla selamlayarak HOSCA KALIN, DOSTCA KALIN HAYDAR BASARMAK

Adi Soyadi:Nihat çukadar Email : ***** Tarih:Sal, 19 Nisan 2011

Adresbilgileri:maltepe -gülsuyu İSTANBUL Mesaj :Bütün köylülerime sevgi ve saygılar gönderiyorum.MERHABA arkadaşlar diyorum çünkü yazanların çoğu kendi akranlarım olduğu için.Bayanların da bu sohbete katılmalarını sağlayalım mümkünse görüşlerini alalım taleplerini alıp paylaşalım.17 04da gurup yorum un muhteşem bir açık hava konseri oldu.Tek kelimeyle muhteşemdi. KÖYLÜLERİMDEN MUTLAKA KATILANLAR OLMUŞTUR.Bağımsız Türkiye şiarını 200 000 kişiyle beraber haykırmanın gururunu yaşadım.o kalabalık ve emperyalizme duyulan öfke umudu büyüttü.HALK CEPHESİ yönetiminin kitle üzerindeki etkisi olumluydu.yüzbinleri 1977 ruhuyla 1 05A taşıyacağının sinyalini verdi buradan o onurlu mücadeleyi verenleri selamlıyorum.

Adi Soyadi:ümit ercan Email : ***** Tarih:Sal, 19 Nisan 2011

Adresbilgileri:izmir Mesaj :ercan çuhadarı çıkaramadım ama ağzına yüreğine sağlık diyorum dersime olan hassasiyetimizi biraz anlatmaya çalışmış tamamına katılıyorum yanlız o diğer bozmu ne sakın biyerde karşıma çıkmasın

Adi Soyadi:haydar cukadar Email :s.agbulut@web.de ***** Tarih:Cumartesi, 16 Nisan 2011

Adresbilgileri:am pfahlgraben 12 Mesaj :biz haydar ve riza cuhadar bütün tileklilere selam. bugün günlereden pazar ilkdefa cikardilar disari. o anda ne kavga ne özgürlük toprak günes ve ben bahtiyar.

Adi Soyadi:Çetin Çukadar Email : ***** Tarih:Çarşamba, 13 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :Ercan Merhaba; Bu platformu ve buraya yazan arkadaşları uzak yakın tanıyorum. Hepsiyle belirli diyaloglarımız, dostluklarımız, akrabalık ve kardeşliklerimiz mevcut. Platformda yazan arkadaşların birbirleri ile bir ast-üst ilişkisi kurmaması gerekir elbet. Muhabbetin esası gündelik herc-ü merc içerisinde sohbet etme biraz hava ve soluk alma olması gerekliliği de açık. Ben zaten bu minvalde yazılan yazıları zevkle okuyorum hep. Bunlara denecek ne olabilir ki? Ama, bazen kazın ayağı öyle olmuyor Ercan. Yüzyıllardan bu yana gelen geleneklerimize, onyıllardan bu yana gelen mezalime, gençliğimizi adadığımız değerlerimize, 30 yıldır yüzbin insanın canına malolan kirli savaşa, yakılan köylere, yıkılan ve dağıtılan hayatlara yönelik değerlendirmeler yapılırken, insan ister istemez biraz saygı, biraz adalet duygusu, biraz insanca bakış çokça da bilerek konuşulmasını istiyor. İnsan, tümü alevi, bir kısmı kürd olan bir köyün platformunda yazılan yazılarda biraz duyarlılık görmeyi arzu ediyor. Örneğin “Dersim bir gerici ayaklanmadır” diye yazmadan biraz düşünülsin istiyor. Örneğin “Solun kükü dışarıda” cümlesi yazılırken sona konulan gülücük ifadesinin zevahiri kurtarmadığını bilsin istiyor. Sunni söylemlerin bu platformda yeri olup olamayacağının düşünülmesini istiyor. Halkların kardeşliğine vurgu istiyor. Kardeşliğin geliştirileceği, “Kızılbaş Bakış” ın hâkim olmasını istiyor. Ve biliyorum ki geçmişten getirilecek ve yaşatılmaya çalışılacak büyük kültürümüz bunlara yetecektir. Yoksa bilirsin muhabbetin ve neşenin adamıyımdır. Ama bazen keyfim kaçıyor hepsi bu!... Ağır ve ağdalı sözcüklerle kurulmuş cümlelerin artık düşünülen amaca ulaşmakta ve Şimdiki gençlerle diyalogda pek anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Karşımızdakinin anlayabileceği kadar bildiğimizi artık öğrendim. İdeallerini kaybetmiş, umutsuzluğa kapılmış ve yaşama katacak bir şeyi kalmamış daha da kötüsü ödenen bedellerin anlamsız olduğunu düşünen arkadaşlarımın dikkatine. Ne olur bu düşüncelerinizi başka yerlerde özellikle gençlerin yanında (çocuklarınız dâhil) dile getirmeyin. Mücadele sadece kazanıldığında değerli olmuyor. Yapılış biçimi ve hedefi de çok önemli. Sahadan çıkanlar türbinde heyecanla bunu izlemeliler diye düşünüyorum. Hem meraklanmayın toplumlar büyük çöküşlerin ardından ayağa kalkarlar. Tarih son otuz yıla bakılarak yazılmıyor. Kırklı yaşları geride bırakanlar elbette ki yirmi yıl önceki gibi düşünmüyorlar. Hedefleri ve yöntemleri değişti. Aman ideallerini değişmesin. Değişti ise de kimseye çaktırmasınlar. Umudunuzun kaybolmaması dileği ile 'Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar'

Adi Soyadi:Ercan Cuhadar Email : ***** Tarih:Pazartesi, 11 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :Bütün Köylülerime Merhaba, Cetincigim yazdiklarindan yerden gökyüzüne kadar haklisin.Haklisin ama bu haklilik seni tamamen dogrucu yapmiyor.Dikkat edersen ,burada baskalarinin ve benim yazdigim yazilar ,tamamen Spontan yazilardir.Aklima gelen herhangi bir konuda ,bu siyasi olabilir,baska bir konu hakkinda olabilir ,kesinlikle spontan yazilardir.Diger kisilerde bu tarz da yazmaktadirlar.Dikkat edersen ne ben ,ne de digerleri belirli kural ve kaliplar icerisinde hareket etmiyoruz.Buna bence gerekte yoktur.Yazarken kendimi belli kaliplar ve kurallar icine hapsetmiyorum.Gayet dogal,akademik terimlerden oldukca uzak,herkesin anlayabilecegi basit cümleler kuruyor ve bol,bol imla hatalari yapiyorum.Konudaki bütünlüge dikkat ediyorum ama fazlada önemsemiyorum.Bilgisayari istedigim gibi kullanamiyorum.Bazen 10 santimetre karede bulunan bir harfi 5 dakika ariyorum.Ulan!!! bu N harfi bunun icinde yokmu diye düsünüyorum.Senin belki de 10 dakikada yazacagin bir yaziyi ben 2 Saatte yaziyorum.Dikkat edersen buraya yazan herkes te bu dertten muzdarip.Ama bütün bunlar cok mu önemli?Hadi Egitim Fakültesi mezunu birisi böyle hatalar yapmamali diye düsünelim!Ya Behcet Yilmaza ne demeli?hadi o da ben bilgisayar profesörüyüm imla benim isim degil,Hüseyin Boz da ben Meslek Yüksekokulu mezunuyum böyle Emperyalist islere pek asina degilim,Vural da ben karekökten anlarim,bizim Kazma Dursun da Tilekte Oxford vardi da gitmedik mi ?deseler ,kabak sadece benim basim da mi patlamali?Hepimiz hata yaptigimizi biliyoruz ama bunlari önemsemiyoruz.Sence önemsemek zorundamiyiz? Belli kurallara uyacagiz diye insanlar neden yazmaktan geri dursunlar ki?Seni cok kuralci ve ciddi buluyorum.Incir cekirdegini bile doldurmayan basit seyleri dramatiklestiren bu Sark zihniyeti hosuma gitmiyor.Herkes özgürce ,istedigi gibi yazsin ,ister bilgisi olsun isterse olmasin ,yeterki birseyler karalasin.Bazen Hüseyin Boz gibi (hakaret etmeden)sacmalamanin sinirlarini zorlasin,bazen de Bira Zeynel gibi duygusal güzel bir yazi yazsin.Sonra neden belirli kural ve kaliplar icerisinde yazalim ki?Tartistigimiz,her konudan özgürce takildigimiz bu platform, Isvec Kraliyet Akademisi üyelerinin büyük bir ciddiyetle,süzüm,süzüm süzülerek yorum yaptiklari bir platform mu?Yahu!!! burasi Derebag Köyü Sitesi.Cetincigim beni sert(!)sekilde elestirecegini söylüyorsun.Neden sert(!)sekilde?Bilmeden büyük bir skandal a mi imza attim?Yoksa benim yazilarim yüzünden Tilek te kitlik mi cikti?Hem sert sekilde elestirmek icin ille de Tilekte beni görmen gerekmiyor(keske her sene görüsebilsek)bura da da beni elestirebilirsin.Gizli ve sakli hicbirseyimiz yok.Hem Hamama giren zaten terlermis.Benim icin önemli olan,bütün köylülerimin,hemserilerimin özgürce aklina geleni yazmasi,elestirmesi ve elestirilmesidir. Hoscakalin...

Adi Soyadi:Cetin Çukadar Email :cetincus@ttmail.com ***** Tarih:Perşembe, 7 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :Daha önce bu platformda bir kaç kez yazdım. Bir kaç kez de yazmak istedim. Ama yazmak istediğim konuları ve yazmama neden olacak değerlendirmelerin sahiplerini, nasıl olsa bir yerlerde bulur, kendileri ile tartışırım diye gerek görmedim. Örneğin Ercan’ın yazdıklarını okuyunca, Ercan’a bir şeyler yazmak istemiştim. Çünkü bana göre bir iki noktada kafası karışmıştı. Bunların özenle düzeltilmesi gerekiyordu. Gene aynı nedenlerden, Ercan’ı nasıl olsa yazın köyde Ulubaba ya da kahvenin önünde yakalar ve sert biçimde eleştiririm diye vaz geçtim. Öte yandan köylüm olduğunu soyadından ve sevdiğim ve tanıdığım yakınlarından, yüklediği resimlerden anladığım bir arkadaşın, sürekli yazdığı şairane (!) değerlendirmelerini de görmüyor değildim. Kaybolmuş Kentin Şairi olmak bir iddiadır. Gerçi Metin Kahraman ve Hüseyin Eroğlu’na ait nefis bir yorumla dillendirdikleri “Kaybolmuş Kentin Eskicisi”ni bilirim, “Kayıp Kentin Yakışıklısı”nı bilirim ama “Kaybolmuş Kentin Şairini” bu sayfalardan öğreniyordum. Bir iddiadır dedim, anlamaya çalıştım. Ancak aradan geçen bunca zamandan sonra anlayabildiğim, başlangıcından bu güne kadar söylediklerinden çıkardığım zerre bir özgünlüğü olmadığı, hüç bür şeyi anlamaya çalışmadığı, aksine sürekli ne olduğu anlaşılmayan bir şeyleri bir şekilde anlatmaya çalıştığıdır. Tek tek gidersek… Şöyle diyor Kaybolmuş Kentin Şairi… “Türk solu kökünün hiç bir zaman dışarıda olmadığı düşüncesini savunanlara bakın hele

yanılmıyorsam biri almanya dan diğeri ise isviçre den bağırıyor oysa türk sol düşünce yapısının ne denli türkiyeden uzak! avrupa ya yakın olduğunu

” İnsan bir döner ne yazdığına bakar, iyidir bu, geliştiricidir. En iyisi bu arkadaşa bu saçma sapan paragraflardaki hataları düzeltmeye çalışmak yerine bir başlık atalım ve söyleme ya da yazma üzerine fikirlerimizi beyan edelim. SÖYLEMEK VE YAZMAK; Söylemek buz üstüne yazmaktır.Etkisi geçicidir.Yazmak ise yazmaktır.Yazarsın ve değiştirmek ancak yüreklice özeleştiri içerisinde yeniden yazarak mümkün oluyor. Söylemek bilgi gerektirebilir, yazmak ise kesinlikle bilgi gerektirir. Hem bir değil birkaç bilgi gerektirir. En başta dağarcık gerektirir. Bu bir bilgidir. Sonra yazı dilini ve onun imla bilgisini gerektirir. Daha sonra yazılacak konunun bilgisini gerektirir. Söylemek de bunları gerektirebilir, ancak bu söylediklerini yazıya dökmesi beklenebilenler için geçerli oluyor. Söylemek bazen, fakat yazmak her zaman yürek işidir. Çünkü birinde inkar olabiliyor. Söyleyenin söylediğinden daha çok dinlemesi beklenmeyebilir. Fakat yazanın muhakkak yazdığından fazla okuması beklenir. Okuduğunu da anlaması beklenir. Okuduğundan daha çok yazan kendini ele verir. Söylenenler bir dereden bir de tepeden mantığı içerebilir. Fakat yazıdan beklenen bütünlüklü olmasıdır. Bütünlüksüz yazı ne yazana nede okuyana keçi boynuzu kadar tat vermez. Söylemek yalnızca söylemektir, fakat yazmak hem söylemek, hem yazmak ve hem de tekrar etmek oluyor. Tekrar hataları düzeltir. Hatasız yazmak gerçek düşünceye en yakını yazmaktır ve söylemektir. Bu arada Ercan eleştirilerim araya gitmesin.

Adi Soyadi:vural çukadar Email : ***** Tarih:Pazar, 3 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :Nihat abi herhalde şimdi yazısının altında bir düzelt butonunun olmasını ne kadar çok istiyordur. Behçet bu noktada iş sana düşüyor. Yazılarımızı yazdıktan sonra, yaptığımız yazım yanlışlarını düzeltmek için yazan kişiye özel bir düzelt butonu olursa iyi olur. Ama yine de herşeye rağmen tabi ki YAŞASIN 1 05...

Adi Soyadi:nihat çukadar Email :niko-24@windowslive.com ***** Tarih:Pazar, 3 Nisan 2011

Adresbilgileri:istanbul-maltepe 05358529560 Mesaj :tüm köylülerime sevgiler ve saygılar herkesi çok özlüyorum.1 mayıs emekçi bayramımız kutlu olsun. YAŞASIN 105.

Adi Soyadi:Ercan CUHADARa Email : ***** Tarih:Pazar, 3 Nisan 2011

Adresbilgileri: Mesaj :Bütün Köylülerime Merhaba, Asagidaki yaziyi ve yazilarimi okuyanlar anlayacaklardir ki ben kisiyi veya kisileri,herhangi bir aileyi,bir irki,bir milleti asla hedef almam ve alamam.Alamam cünkü bu benim düsünce anlayisima ters tir.Ben dün solcuydum hapis yattim ,iskence gördüm,hakarete ugradim ,ülkemde meslegimi yapma imkani bulamadim ve avrupaya geldim.Bu gün yine solcuyum ,dün neyi ne icin savundumsa,bu gün de onu yine savunuyorum ve yarin da yine onu savunacagim.Nerede haksizlik,nerede Zulüm varsa ,onun karsisinda olacagim.Ben Türkiye de de ayni düsüncedeydim ,almanyada da ayni düsüncedeyim.Günde dört vardiya bir fabrikada calisarak ekmegimi ellerimle kazaniyorum ve elimden geldigince ailemde ki diger insanlarada yardim ediyorum.Dursun un neden benim yazimi Hüseyin le iliskilendirdigini anlamadim?Ama Hüseyin Bozun anlama özürlü oldugunu da gercekten bilmiyordum.Saygisiz ,saldirgan,kin kokan,irkci yazilari vardi ve elimden geldigi kadar bu düsüncelerinin yanlis oldugunu söyleyip elestirmis ve kabul ederse bir abisi olarak nasihatte bulunmustum.Demek ki hepsi bos mus.Ama bu tarzini Hüseyine cok görmüyorum.Cünkü,Necip fazili okumus ,islamcilarin,milliyetciyim diye gecinen Dangalaklarin ,Mekteb-i Tedrisatindan gecenlerin hepsinin tarzi budur.Kaba ve hoyrattirlar.Bilgisiz ve cahildirler.Dillerinde tavirlarinda sevgi,dosluk,kardeslik göremezsiniz.Sadece saldirir,yalan söyler,iftira atarlar.Allah bütün insanligi bunlardan korusun.Bütün almayada ve Türkiyede ki Köylülerim Hüseyin Boz un resimlerine iyi bakin ,nota defterinin altinda büyük harflerle KOMBASSAN HOLDING yaziyor.Cogunuz bu ismin ne anlama geldigini biliyorsunuzdur!...Iste Hüseyin gibiler bunlar tarafindan finanse ediliyor ve bunlarin Mekteb-i tedrisatindan geciyorlar.Baska söze gerek var mi?Emegin ne anlama geldigini bilmeyen ,hirsizlarin canagina baglanmis bir insandan baska ne bekleyebilirsiniz ki?

Tilek(Derebağ) ve çevresi aynı zamanda tüm Dostların Misafirodasına hoşgeldiniz